Kategori: Biografiler

  • SANDALCI, EMİL GALİP:

    SANDALCI, EMİL GALİP:

    1922 İstanbul doğumlu gazeteci, yazar, insan hakları aktivisti. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi’nin bitiren ve yurtdışında akademik öğrenimini sürdüren Emil Galip Sandalcı, 1955 yılından itibaren gazeteciliğe başladı ve çok sayıda gazetede çalıştı. İstanbul Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu üyeliği, 1961-1963 arası Basın Şeref Divanı üyeliği, 1978-1986 arasında Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. TRT Yönetim Kurulu üyeliğ de yapan Sandalcı TRT kadrolarında çalışırken, 1971 yılında 12 Mart 1971 Muhtırası ile tutuklanıp Mamak zindanına atıldı. Tutuklu bulunduğu süre içinde işkence gördü. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmemesi için imza kampanyası başlatan Sandalcı; Erdal Öz ve Altan Öymen, gözaltına alındıktan sonra 12 Mart savcılarınca tarafından Bulgaristan’a uçak kaçırdıkları gibi saçma bir iddiayla suçlandılar. Emil Galip, 12 Eylül Darbesi’nde kapatılıncaya kadar Demokrat gazetesinde köşe yazıları yazdı. 1981 ve 1983 yıllarında birer kez tutuklandı, “Aydınlar Dilekçesi” davasında yargılandı. Başta, İnsan Hakları Derneği, olmak üzeren pek çok demokratik dernek ve sivil toplum kuruluşunun kurulmasına öncülük etti ve içlerinde aktif olarak çalıştı. 10 Aralık 1993’te hayatını kaybetti.

  • TÖR, VEDAT NEDİM:

    TÖR, VEDAT NEDİM:

    1897 doğumlu, siyasetçi ve edebiyatçı. 1920’li yılların komünist hareketi  içinde önde gelen kadrolardan biri, hatta Şefik Hüsnü yurtdışındayken Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın başkanı iken 1927 Tevkifatı sırasında itirafçı olmuş; çok kişinin ceza almasına neden olmuştur. Daha sonra yine kendi gibi bir eski komünist olan Şevket Süreyya gibi o da Kemalist bir solculuk düşüncesi geliştirdi ve bu çerçeve üstüne kurulu Kadro dergisinde yazılar yazdı. Sonrasında devlette çeşitli bürokratik görevler aldı. 1944 yılından sonra Yapı Kredi Bankası’na 1970 yılında sonra da Akbank’a kültür ve sanat işleri danışmanı olarak çalıştı. Tiyatro oyunları yazdı ve bazı çocuk dergileri çıkarttı. 1985 yılında İstanbul’da vefat etti.

  • TUĞLUK, AYSEL:

    TUĞLUK, AYSEL:

    1965 Elazığ doğumlu siyasetçi. Serbest avukat olarak çalıştı. Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. İnsan Hakları Derneği Üyesi ve Yurtsever Kadınlar Derneği Kurucusu oldu. Demokratik Toplum Partisi Eşbaşkanlığı görevini yürüttü. Abdullah Öcalan’ın eski avukatıdır. Abdullah Öcalan’ın arkadaşlarından Alaattin Tuğluk’un kız kardeşidir. Daha önce milletvekilliği de yapan Tuğluk, 9 Kasım 2007 tarihindeki DTP Olağanüstü Kongresi’nde eşbaşkanlık görevinden ayrıldı. 11 Aralık 2009’da milletvekilliği Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılması ile sona erdi. 12 Haziran 2011 seçimlerinde BDP desteğindeki bağımsız adaylardan biri olarak yeniden milletvekili seçildi. HDP’nin 24 Ocak 2016’daki 2. Olağan Kongresinde Parti Meclisi’ne seçildi ve Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Bu görevi sırasında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında 26 Aralık 2016’da gözaltına alındı ve “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçlamasıyla tutuklandı.

    “Terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu olduğu sırada annesini kaybetti

    Aysel Tuğluk cezaevi yönetiminin izniyle törene katıldı. Bu sırada bir grup, cenazeye katılanlara önce sözlü, sonra fiziksel saldırıda bulundu. Cenazenin zarar görmemesi için cenaze, daha sonra Tuğluk’un ailesinin isteği üzerine gömüldüğü yerden çıkarılarak Tunceli’ye götürüldü ve orada gömüldü.

    Aysel Tuğluk, cezaevinde bulunduğu sürede demans hastalığına yakalandı. Hastalığının şiddetlenmesi üzerine Tuğluk’un tahliye edilmesi için sık sık çağrılar yapılmakta.

  • URGAN, MİNA:

    URGAN, MİNA:

    1915 doğumlu akademisyen ve yazar. İstanbul Üniversitesi edebiyat Fakültesi, İngiliz edebiyatı bölümünde doktora yaptı. Orada aynı zamanda Halide Edib’in asistanıydı. Hem kişisel ilgisi, hem de aile bağları nedeniyle zamanın politikacı ve aydın kesimin daha gençliğinden itibaren yakından tanıma fırsatı buldu. Böylece sol çevrelerle de ilişki içine girdi.  Mina Urgan için rahatlıkla İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarını dilimize kazandırması yanında Türkçedeki en iyi İngiliz edebiyatı tarihini de yazmıştır denebilir. Bütün bunlara rağmen asıl popülerliğini ölümünden iki yıl önce yayımladığı ve kendi hayatını anlattığı Bir Dinozor’un Anıları ile sağlamıştır. Urgan, 15 Haziran 2000 yılında vefat etti.

  • YÜCEL, CAN:

    YÜCEL, CAN:

    1926 yılında İstanbul`da doğdu. Türkiye‘nin ilk Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel‘in oğlu olan Can Yücel, orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi‘nde tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü‘nde okudu. İngiltere‘de Cambridge Üniversitesi`nde eğitimini sürdüren Yücel, bir süre Londra‘da BBC Radyosu‘nda çalıştı.
    Can Yücel, çok sayıda dergide toplumsal duyarlığı olan şiirler ve düzyazılar yayımladı. Çok sayıda şiir kitabıyla Türkiye’nin en tanınan, en çok okunan şairlerinden biri oldu. Çevirilerinde kullandığı kendine has üslubu ise çeviride, özellikle şiir çevirisinde, kendisinden sonra kimsenin kolay kolay takip etmeye cesaret edemediği ayrı bir ekol gibiydi. Can Yücel, özellikle 12 Mart ve 12 Eylül döneminde yazdığı taşlamalar, dilden dile dolaşan anekdotlarıyla bir yandan da Şair Eşref’in, Neyzen Tevfik’in, hatta Nasrettin Hoca’nın geleneğini sürdüren efsanevi bir toplumsal figür haline geldi.
    Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel‘e hakaretten de yargılanan Yücel, bir ara milletvekili adayı oldu. Yücel  12 Ağustos 1999‘da hayatını kaybetti.

  • ZETKİN, CLARA

    ZETKİN, CLARA

    1857 doğumlu Alman sosyalist, kadın hakları savunucusu. Alman sosyal demokrasisi (marksist) içinde militanlık hayatına başladı. Daha sonra partinin sol kanadındaki Rosa Luxemburg ile Spartakusband’ın kuruluşunda yer aldı. 1919’dan sonra Alman Komünist Partisi’nin kuruluşunda aktif olarak bulundu. Parti’ye Alman Meclisi Reichtag’da temsil etti. Naziler iktidara geldiğinde Sovyetler’e sığınmak zorunda kaldı. Orada 1933’te öldü.  Clara Zetkin’in kadın sorunu üzerinde çok sayıda eylemliliği ve teorik eserleri vardır. Belki de onun hatırlanmasına en çok sebep olan ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün onun önerisi ile kararlaştırılmış olmasıdır.

  • LAMBRAKİS, GREGORİS

    LAMBRAKİS, GREGORİS

    1912 doğumlu Yunan siyaset adamı. Aslında Lambrakis çok yönlü bir insandı. Çok başarılı ve uluslar arası yarışmalar kazanmış bir atletti. Aynı zamanda doktordu. Milletvekiliydi.  Uluslararası çapta bir barış aktivistiydi. Lambrakis 1963 yılında iki aşırı sağ eylemci tarafından halkın gözü önünde öldürüldü. Aslında bu cinayet Yunan ‘derin devleti’nin hesaplı kitaplı bir cinayetiydi ve 1969 askeri darbesine giden yolu işaret ediyordu. Sorumluları ortaya çıkaran savcılar daha sonra askeri cunta tarafından cezalandırıldı. Lambrakis suikastinin perde arkası önce bir romana konu oldu. Daha sonra ise ünlü yönetmen Costa Gavras romanın aynı adıyla ‘ Z’ (Ölümsüz) filmini çevirdi. Lambrakis’i Yves Montand’ın oynadığı filmin müziklerini Mikis Theodorakis yaptı. Çok ünlü olan bu müziğin ana teması bizdeki 1 Mayıs Marşı’na esin kaynağı olmuştur.

  • LORCA, FEDERICO GARCIA:

    LORCA, FEDERICO GARCIA:

    1899 doğumlu İspanyol şair ve oyun yazarı. 1936 yılında Franco’nun adamları olan İspanyol faşistlerince, anti-faşist ve eşcinsel olduğu için katledildi. Lorca, yazdığı ve Türkiye’de dahil pek çok ülkede tanınan Yerma ve Bernarda Alba’nın Evi isimli oyunlarında Katolik Kilisesi, yükselen Nazizm ve milliyetçilik akımlarına karşı olan tutumunu yansıtmıştı. Lorca’nın uluslar arası planda en çok tanınmış oyunlarından biri de Kanlı Düğün’dür. Lorca, Sürrealist bir ressam olan Salvador Dali ve yönetmen Luis Bunuel ‘in yakın arkadaşıdır. Zülfü Livaneli’nin bestelediği ve ilk dörtlüğü Ay kocaman at kara/Torbamda zeytin kara/Bilirim de yolları/Varamam Kordoba’ya olan şiir de Lorca’nındır.

  • İNÖNÜ, İSMET:

    İNÖNÜ, İSMET:

    1884 yılında İzmir’de doğdu. 1906 yılında Harp Akademisi’ nden mezun olarak, ordunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 1. Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde çarpıştı.25 Ekim 1920’den sonra Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi Komutanı olarak görev yaptı. Lozan Barış Konferansı’na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması’nı imzaladı. Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan olarak görev aldı, 1924-1937 yılları arasında bu görevini sürdürdü. Son dönemde Atatürk’le arası hâlâ tam bilinmeyen nedenlerle arası bozuldu. atatürk başbakanlıktan çekilmesini istedi; yerine Celal Bayar getirildi. Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938 yılında, ordunun da desteğiyle TBMM tarafından Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi savaşın dışında tutma siyasetini takip etti ve başarılı oldu.. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesine büyük destek oldu. 1950 yılında, yapılan seçimleri kaybettikten sonra, 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı. 1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamına devam etti. Ecevit’in onu parti kongresinde düşürmesinden sonra 1972’de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek ölünceye kadar (25 Aralık 1973’teki ölümüne dek Cumhuriyet Senatosu tabî üyeliği görevinde bulundu. İsmet İnönü tek parti yönetimi döneminde bir alt başlık olan ‘Milli Şef’ döneminin en önemli figürü ve özellikle savaş yıllarında kimi zaman bu yönetimin Nazi uygulamalarına eğilim göstermesi gibi eleştirilere haklı olarak muhatap olduysa da Demokrat Parti ve sonra adalet Partisi’ne karşı geliştirdiği muhalefet çizgisini bir cins ‘sosyal demokrat’ çizgiye oturtmak istemesiyle ve partisinin konumunu ‘ortanın solunda’ olarak nitelemesiyle CHP ve DSP gibi partilerin sonraki gidişatını etkilemiş olduğundan Türkiye sol tarihinin de önemli bir figürüdür.

  • ENGELS, FRİEDRİCH:

    ENGELS, FRİEDRİCH:

    1820 yılında Almanya’da doğdu. Babası fabrikatördü. Marx’ı komünist fikirlere kazandıran kişi olduğu için (yanlış olarak) “ilk komünist” olarak da tanımlanır. Marx ve daha birçok zamanın genç entelektüeli gibi o da Almanya’daki Sol Hegelci çevre içindeydi. 1847 Ayaklanması sırasında bazı devrimci birliklere kumanda etmesi ve askeri konulardaki yeteneği dolayısıyla daha sonra “General” olarak da anıldığı oldu. “Marksist “bilimsel sosyalizm”in iki kurucusundan biri kabul edilir. Marx’ın hayat boyu en yakın arkadaşıydı. Onun çalışmalarını finanse etmek için istemediği halde babasının Manchester’daki fabrikasının başına geçmiştir. Henüz 1844’te yazdığı İngiltere’de İşçi Sınıfının Koşulları ile belli bir tanınırlık kazanmıştı. Olgunluk döneminde, 1884’te yazdığı Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni ise belki de en tanınmış ve önemli eseridir. Önemli bir felsefi/siyasi polemik eseri ise Anti-Dühring’dir. Fakat şüphesiz en tanınmış katkılarından bir Komünist Manifesto’yu Marx ile birlikte kaleme almasıydı.

    Engels Marx’ın ölümünden sonra Marx’ın sağlığında yayımlanamamış olan Kapital 2. ve 3. ciltleri, onun el yazılarından derleyip yayımladı. Marx’ın ölümünden kendisinin ölümüne kadar Marksist partilerin bir nevi manevi önderi ve Marksist düşüncenin en yetkili yorumcusu sayıldı. 5 Ağustos 1895, Londra’da öldü.

  • EKİNCİ, TARIK ZİYA

    EKİNCİ, TARIK ZİYA

    1925 Lice doğumlu, Kürt aydın, doktor, siyasetçi (Türkiye İşçi Partisi Milletvekili) ve yazar. 3 dönem Diyarbakır-Mardin-Siirt illeri Tabip Odası Başkanlığı yaptı. 1958-80 yılları arasında TTB Merkez Konseyi Kongrelerinde bölge hekimlerini temsil etti. Bir dönem TTB Merkez Konseyi Yüksek Disiplin Kurulu Üyeliği yaptı. Demokrasi ve insan haklarına öncelik veren politik çalışmalarını 1957-60 arasında CHP’de ve 1960 darbesinden sonra da TİP’te sürdürdü. Yön Dergisi’nin Sosyalist manifestosunu imzaladı. Doğan Avcıoğlu ve arkadaşlarıyla birlikte Sosyalist Kültür Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. Derneğin Diyarbakır şubesinin başkanlığını üstlendi. 1965’te TİP’den Diyarbakır Milletvekili seçildi. TİP Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Parti Genel Sekreterliği, TBMM TİP Grup Sözcülüğü ve Grup Başkan Vekilliği yaptı. 1967’de TİP üyelerinin başlattığı ve 1 yıl boyunca devam eden Doğu Mitingleri’nin tümüne katılarak konuşmalar yaptı. Diyarbakır DDKO’nun kuruluşunda aktif rol aldı. Silvan, Ergani, Kozluk ve Batman DDKO’larının kurulmasına da öncülük etti.

    12 Mart’ta Diyarbakır Sıkıyönetim Cezaevi’nde Kürtçülük propagandası yaptığı iddiasıyla TCK’nin 142/1.maddesinden üç yıla mahkum oldu ve iki yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül döneminde 5 kez tutuklandı. 1982’de kısa bir süre özgür kalınca yurtdışına çıktı. 1989’a kadar Paris’te hekimlik yaparak yaşamını sürdürdü. 30 Haziran 1989’da Türkiye’ye döndü, eski mahkumiyetinden kalan kısa süreli cezasını çektikten sonra İstanbul’a yerleşti. Ekinci’nin önemli bölümü Kürt sorunu ile ilgili çok sayıda kitabı yanında çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Bütün Türkiyeli çevrelerde önemli bir saygınlığa sahip Ekinci, Kürt özgürlük mücadelesini desteklerken, başta PKK olmak üzere şiddet içeren mücadele anlayışlarını zaman zaman eleştirmesiyle ve Kürt hareketlerine eleştirel ama içerden bir bakış geliştirmiş olmasıyla da öne çıktı.

  • ECEVİT, BÜLENT:

    ECEVİT, BÜLENT:

    Demokratik sol politikacı ve TC.’nin başbakanlarından.  1925’te İstanbul’da doğdu. 1944 yılında Robert Koleji’ni bitirdi. Bir süre ABD’de eğitim ve incelemelerde bulundu. 1950-60 arasında CHP’nin yayın organı “Ulus” Gazetesi’nde, ve “Ulus”un kapatıldığı yıllarda “Yeni Ulus” ve “Halkçı” gazetelerinde, yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. 1961-65 yılları arasında Çalışma Bakanlığı yaptı. 1966’da, CHP Genel Sekreterliğine getirildi. 1971’de Partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı. Sonra İsmet İnönü ile ters düşmesine rağmen Kurultay’da onu devirerek genel başkan seçildi.  1974-1979 arası bir kez MSP ile koalisyon, bir kez azınlık, bir kez de dışarıdan destekli bir hükümet kurdu. 1980 darbesi sonrası çeşitli yazıları nedeniyle 3 kez hapise mahkum oldu. 1985 yılında eşi Rahşan Ecevit ile CHP’den ayrı bir partiyi, DSP’yi kurdu. 1997’de Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kurulan ANASOL-D hükümetinin başbakan yardımcılığını; bu hükümet düşünce 1999’da azınlık hükümetinin başbakanlığını ve 18 Nisan 1999 seçimlerinde DSP 1. Parti çıkınca bu kez DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin başbakanlığını yaptı. 2001 ekonomik krizi ve sağlık sorunları giderek hem koalisyonu bozdu, hem de Ecevit’in siyaset yapma arzusunu kırdı. 2004 yılında kendi isteğiyle aktif siyaseti bıraktı. Danıştay saldırısında ölen yargıç Yücel Özbilgin’in 19 Mayıs 2006’daki cenazesine sağlığı çok kötü olmasına rağmen katıldı. Aynı gece rahatsızlandı. Uzun süre yoğun bakımda kaldıktan sonra 5 Kasım 2006’da vefat etti.

  • DUTSCHKE, RUDİ:

    DUTSCHKE, RUDİ:

    1940 doğumlu, Alman öğrenci lideri, marksist sosyolog. 1968 öğrenci hareketi içinde Almanya’daki en etkili öğrenci lideriydi. Yazdığı ‘Ne İstiyoruz?’ isimli broşür sadece Almanya’da değil 68 öğrenci hareketinin önemli manifestolarından biri olarak kabul edilmiş ve hemen bütün dünya öğrenci hareketlerini etkilemiştir. İlk gençlik yılları Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde geçen Dutschke, orada da sonra Batıda olacağı gibi muhalif bir kişilik sergiledi. Batı almanya7ya geçti ve orada daha derin bir marksizm bilgisi edindi. 1968’in muhalif eylemlerinde ön plana çıktı.  Böylece başta Bild gazetesi olmak üzere Alman büyük medyasının boy hedefi oldu. 1968 yılında aşırı sağcı biri tarafından kafasından vuruldu. Zorlu bir mücadele ile konuşup, yazmayı yeniden öğrenmek durumunda kaldı. Ancak beynindeki hasar tam olarak hiç geçmedi. Sonraki yıllarda sosyoloji doçenti olarak akademik faaliyetin de içine girdi. 24 Aralık 1979’da suikastten sonra sık sık yaşadığı sara nöbetleri nedeniyle evinde küvetteyken boğularak öldü.

  • ÇAYAN, MAHİR

    ÇAYAN, MAHİR

    1945 Samsun doğumlu devrimci lider. 1968 sonrası öne çıkmış öğrenci liderleri arasında Deniz Gezmiş ve belki İbrahim Kaypakkaya ile birlikte efsane boyutuna çıkmış bir tanınırlığa sahip olmuş kişidir.  Eylemci kişiliği yanında teorik yazıları yoluyla sonraki kuşakları derin şekilde etkilemiş olmasıyla da diğer devrimci önderlerin çoğundan ayrılır.

    1963’te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Ertesi yıl Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenimine devam etti. Bu dönemde TİP ve FKF’ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) bağlı olan SBF (Siyasal Bilgiler Fakültesi) Fikir Kulübüne girdi. 1965’te bu kulübün başkanlığını üstlendi. 1967’de kısa süreliğine Fransa’ya gitti. Buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968’deki 6. Filo eylemlerine İzmir’de katıldı ve gözaltına alındı. Bu dönemde Türkiye İşçi Partisi (TİP) içinde başlayan tartışmalarda Mihri Belli’nin savunduğu Milli Demokratik Devrim tezinin tarafını tuttu. 1969 yılında Ankara’da yapılan ve adını DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Federasyonu) olarak değiştirdiği toplantıda, Çayan ve arkadaşları, MDD tezinin öncüsü Mihri Belli ile de belli bir ayrışma yaşadı. Sonrasında,  Münir Ramazan Aktolga ve Yusuf Küpeli ile birlikte silahlı mücadeleyi benimseyen THKP-C’nin kuruluş çalışmalarını sürdürdü.   Şubat 1971’de İstanbul’a geçen Mahir Çayan burada silahlı eylemlere devam etti. 22 Mayıs 1971′ de İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom’un kaçırılıp öldürülmesi eylemini gerçekleştirdi. Kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışma sonrasında Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir, İstanbul Maltepe’de bir evde kuşatıldı.  Eve yapılan operasyonda Cevahir öldürüldü; Mahir Çayan ise yaralı olarak yakalandı. Tutuklanarak İstanbul Maltepe Cezaevi’ne konulan Çayan,  dava sürerken 29 Kasım 1971’de THKP-C’den, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz ile THKO’dan Cihan Alptekin ve Ömer Ayna’ya beraber tünel kazarak cezaevinden firar etti. Firardan sonra THKP-C içinde bölünme yaşandı. O zamana kadar silahlı mücadeleyi savunan Aktolga ve Küpeli nedamet getirmiş ve özeleştiri yapmıştır. Bölünme ile örgüt olanakları daha da zayıflayan Mahir Çayan Ankara’ya geçti. 19 Şubat’ta Ulaş Bardakçı Arnavutköy’de kaldığı evde kuşatılıp, öldürüldü. Mahir Çayan ve arkadaşları bir yandan sürekli yer değiştirerek yakalanmamaya çalışırken, öte yandan idam cezası verilmiş olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kurtarılması için eylem olanakları araştırdılar.  Bu amaçla Mahir Çayan ve arkadaşları 26 Mart 1972’de Ünye’de NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan 2 İngiliz 1 Kanadalı teknisyeni kaçırdı ve karşılığında THKO (Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu) önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın serbest bırakılmasını istediler. 28 Mart’ta rehinelerle birlikte, Niksar’ın Kızıldere Köyü’ndeki bir evde askerler tarafından kuşatıldılar.  Evi sarmış olan askerler ile silahlı çatışmaya girdiler. Çatışma sonunda Çayan, 9 yoldaşı ile birlikte öldürüldü. Bu 10 kişi “On’lar” adıyla efsaneleşti ölümleriyle sol harekete yüzlerce kitap ve eylemin yapabileceğinden daha çok katkı yaptılar. Mahir Çayan’ın Kesintisiz I-II-III olarak bilinen önemli teorik broşürleri ve siyasi polemik yazıları “Bütün Yazılar” başlığı altında toplanmıştır.

  • CANKOÇAK, UĞUR:

    CANKOÇAK, UĞUR:

    1934 Kayseri doğumlu sosyalist ve işçi önderi. Cankoçak, Mehmet Ali Aybar’ın en yakın yoldaşlarından biriydi. Aynı zamanda, öldüğü 2005 yılına kadar yarım asırı aşkın bir süre ilkelerinden ve mücadelesinden taviz vermeyen gerçek bir sosyalistti. 1962 yılında Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye oldu. Aynı tarihlerde sendikal mücadeleye katılan Cankoçak, yaşamını işçi sınıfına ve sosyalizme adadı. Uzun yıllar Türkiye Maden-İş, Kimya-İş, Lastik-İş sendikalarında çalışan ve DİSK bölge temsilcisi olan Cankoçak, İlerici Yapı-İş ve Tüm Maden-İş gibi ‘sert’ mücadeleleri ile tanınan sendikalarında yöneticilik yaptı. Mehmet Ali Aybar ile birlikte Sosyalist Demokrasi Partisi’ni (SDP) kurdu. Sonra ÖDP’nin kuruluşuna giden parti birleşmelerinde, olumlu ve birleştirici bir rehberlik yaptı.12 Eylül darbesinden sonra sendika yaşamına ara vermek zorunda kalan Uğur Cankoçak, arandığı için bir süre kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmıştı. DİSK gazetesinin yazıişleri müdürlüğünü yaptığı dönemde 1,5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve cezaevinde yatan Uğur Cankoçak, bir dönem Cumhuriyet gazetesinde de yazmıştı. Ölümünden kısa bir süre önce bile www.inadina.com adlı bir internet sitesi açmıştı.

  • BARDAKÇI, ULAŞ:

    BARDAKÇI, ULAŞ:

    1947 Nevşehir, Hacıbektaş doğumlu devrimci militan. THKP-C’nin en önemli liderlerinden. ODTÜ’ye girer ve burada ana hedeflerini ‘devrim’ olarak belirleyen sol ideolojilerle tanışır, Sosyalizm’i benimser ve FKF ve TİP içinde ve Dev-Genç’in oluşumunda etkin bir biçimde yer aldı. 1970 sonlarında Mahir Çayan’la birlikte THKP-C’nin kurulması çalışmasında etkin rol aldı.. THKP-C’nin ilk silahlı eylemlerine katıldı. Mayıs 1971’de, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılmaları talebiyle İsrail Baş Konsolosu Ephraim Elrom’u Mahir Çayan ile birlikte kaçıran grup içindeydi.. Taleplerinin yerine getirilmemesi üzerine Ephraim Elrom’u öldürdüler. Yakalandı. Kasım 1971’de askeri cezaevinden Mahir Çayan ile beraber firar eden beş kişiden biriydi. Kaçtıktan sonra İstanbul’da faaliyetlerini sürdürdü. 19 Şubat 1972 günü kaldığı ev kuşatılır. Polis tarafından çatışmada öldürüldü. Adına yazılmış ve Kozanoğlu ağıdından uyarlanmış, ‘Ulaş’a Ağıt’ belki de en tanınmış devrimci ağıttır. Ölümünden sonra, ölümünden önceki etkili kişiliği bir cins efsane konumuna yükseldi.

  • BARANER, REŞAT FUAT

    BARANER, REŞAT FUAT

    TKP’nin önde gelen düşünce ve eylem adamlarındanDIR. 1900’de Selanik’te doğdu. Annesi de Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ın kardeşiydi. Edebiyatçı ve sosyalist Suat Derviş’in bir dönem eşi. Yüksek öğrenimi sırasında mütareke yıllarının şartları içinde antiemperyalist öğrenci eylemlerine katıldı. Aynı yıllarda Şefik Hüsnü’nün lideri bulunduğu ‘Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’ ve ‘Kurtuluş’ dergisi aracılığıyla marksist düşünce ile tanıştı. 1919 sonlarında kimya öğrenimi için gittiği Almanya’da Spartakistlerden etkilendi. Daha sonra SSCB’ye gitti. Moskova’da Lenin Akademisi’nde marksist kuram ve ekonomi politik okudu. Türkiye’ye döndükten sonra 1930’da, “Komünizm lehinde faaliyetlerde bulunması” nedeniyle 4 yıl ağır hapse mahkûm edildi. Ankara ve İstanbul cezaevlerinde 2 yıl hapis yattıktan sonra, 1933’te TKP’nin 3. Kongresi’nde gıyaben MK üyeliğine seçildi. II. Dünya Savaşı’nın başında TKP Yürütme Komitesi Sekreterliği’ne getirildi. 1942 sonlarında askere alındı. 4 ay sonra kıtasından firar ederek parti içindeki göreve devam etti. Savaş sırasında ırkçı-turancı görüşlere karşı takma adla yayınladığı ‘En Büyük Tehlike’ broşürü büyük etki uyandırdı.1944 Tevkifatı olarak bilinen davada 64 arkadaşıyla birlikte yargılandı. Ankara Garnizon Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi tarafından 9 yıl ağır hapse mahkûm edildi. 1950’deki affa kadar Ankara ve İstanbul’daki cezaevlerinde yattı. Tahliyesinden sonra TKP’nin MK ve Yürütme Komitesi Üyesi olarak 1951’de tekrar tutuklandı. 1968’de Türk Solu Dergisi’nde “Milli demokratik devrim”, “Komprador burjuvazi, milli burjuvazi”, “Sendikacılık” ve “Emperyalizm karşısında güç birliği” gibi konuları işleyen yazılar yazdı. 1968’de vefat etti.

  • ALİ, SABAHATTİN:

    ALİ, SABAHATTİN:

    1907 doğumlu sosyalist edebiyat adamı. Romancı, hikayeci ve şair. Sosyalist kişiliği nedeniyle, yazdıkları faşist yazarlar ve devlet tarafından hedef alınmış; sonunda 1948’de hapse düşmüştür. Hapisten çıkınca baskılardan kurtulmak için yurtdışına çıkmak istemiş;  pasaport verilmeyince kaçak olarak çıkmak istemiştir. Kaçakçı kılığında bir devlet ajanı tarafından Jandarma Karakolunda öldürülmüştür.  Sabahattin Ali, o dönemde büyük başarı kazanan Marko Paşa Gazetesinin de Aziz Nesin ile birlikte kurucusudur.  Kuyucaklı Yusuf (1937) ve Kürk Mantolu Madonna (1942) bugün hala yaygın olarak okunan romanlarıdır.  Pek çok şiiri bestelenmiştir: Aldırma Gönül aldırma, Göklerde Kartal Gibiydim, Ben Yine Sana Vurgunum, Melankoli, Geçmiyor Günler, Leylim Ley (Döndüm daldan düşen kuru yaprağa)

  • ADALI, NECDET:

    ADALI, NECDET:

    12 Eylül cuntacılarının astırdığı ilk devrimci. 1958 doğumlu Adalı, 8 Ekim 1980’de Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi. Kurtuluş siyasetine dahildi. 1977 yılında Ankara’da Yıldırım Beyazıt Lisesi’nde öğrenciyken Ankara İsmetpaşa’da bir kahvehanenin taranması olayıyla ilgili olarak tutuklandı ve yargılandı. Ulucanlar Cezaevi’nde tutuklu bulundu. Bu sırada gerçekleştirilen bir firar eylemine “nasıl olsa suçsuzluğunun anlaşılacağını” ileri sürerek katılmadı. Kendisini yargılayan mahkeme başkanı Albay Hamdi Sevinç’in Adalı’nın suçsuz olduğunu ileri sürmesine karşın, mahkeme heyeti tarafından suçlu bulundu.

  • Zeynel Lüle

    Zeynel Lüle

    Zeynel Lüle, Türk gazeteci ve köşe yazarı. Zeynel Lüle, 5 Ekim 1957’de babasının hakim olarak görev yaptığı Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Baba tarafından Malatya, Arguvan’lıdır.

    Doğum tarihi: 5 Ekim 1957 (64 yıl yaşında)

    Kitaplar: Mustafa Kemal’in can yoldaşı Ali Çavuş

  • Cüneyt Akman

    Cüneyt Akman

    Cüneyt Akman, 1996 yılında İntermedya Online, 1998 yılında Sibermedya Online ile web yayımcılığına adım atmıştır. Yazar halen web yayımcılığının yanı sıra Executive Reference Kit adlı bir yönetim ansiklopedisinin yayın yönetmenliğini sürdürmektedir.

    Doğum tarihi: 1958 (64 yıl yaşında), İstanbul

    En Sevilen ve En Çok Satan Kitapları: Kahrolsun Istibdat Yasasin Hürriyet: Tek Adam Rejimi ve Islamofasizmin Tarihsel, Ekonomik ve Siyasal Temelleri