1945 Samsun doğumlu devrimci lider. 1968 sonrası öne çıkmış öğrenci liderleri arasında Deniz Gezmiş ve belki İbrahim Kaypakkaya ile birlikte efsane boyutuna çıkmış bir tanınırlığa sahip olmuş kişidir. Eylemci kişiliği yanında teorik yazıları yoluyla sonraki kuşakları derin şekilde etkilemiş olmasıyla da diğer devrimci önderlerin çoğundan ayrılır.
1963’te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Ertesi yıl Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenimine devam etti. Bu dönemde TİP ve FKF’ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) bağlı olan SBF (Siyasal Bilgiler Fakültesi) Fikir Kulübüne girdi. 1965’te bu kulübün başkanlığını üstlendi. 1967’de kısa süreliğine Fransa’ya gitti. Buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968’deki 6. Filo eylemlerine İzmir’de katıldı ve gözaltına alındı. Bu dönemde Türkiye İşçi Partisi (TİP) içinde başlayan tartışmalarda Mihri Belli’nin savunduğu Milli Demokratik Devrim tezinin tarafını tuttu. 1969 yılında Ankara’da yapılan ve adını DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Federasyonu) olarak değiştirdiği toplantıda, Çayan ve arkadaşları, MDD tezinin öncüsü Mihri Belli ile de belli bir ayrışma yaşadı. Sonrasında, Münir Ramazan Aktolga ve Yusuf Küpeli ile birlikte silahlı mücadeleyi benimseyen THKP-C’nin kuruluş çalışmalarını sürdürdü. Şubat 1971’de İstanbul’a geçen Mahir Çayan burada silahlı eylemlere devam etti. 22 Mayıs 1971′ de İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom’un kaçırılıp öldürülmesi eylemini gerçekleştirdi. Kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışma sonrasında Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir, İstanbul Maltepe’de bir evde kuşatıldı. Eve yapılan operasyonda Cevahir öldürüldü; Mahir Çayan ise yaralı olarak yakalandı. Tutuklanarak İstanbul Maltepe Cezaevi’ne konulan Çayan, dava sürerken 29 Kasım 1971’de THKP-C’den, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz ile THKO’dan Cihan Alptekin ve Ömer Ayna’ya beraber tünel kazarak cezaevinden firar etti. Firardan sonra THKP-C içinde bölünme yaşandı. O zamana kadar silahlı mücadeleyi savunan Aktolga ve Küpeli nedamet getirmiş ve özeleştiri yapmıştır. Bölünme ile örgüt olanakları daha da zayıflayan Mahir Çayan Ankara’ya geçti. 19 Şubat’ta Ulaş Bardakçı Arnavutköy’de kaldığı evde kuşatılıp, öldürüldü. Mahir Çayan ve arkadaşları bir yandan sürekli yer değiştirerek yakalanmamaya çalışırken, öte yandan idam cezası verilmiş olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kurtarılması için eylem olanakları araştırdılar. Bu amaçla Mahir Çayan ve arkadaşları 26 Mart 1972’de Ünye’de NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan 2 İngiliz 1 Kanadalı teknisyeni kaçırdı ve karşılığında THKO (Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu) önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın serbest bırakılmasını istediler. 28 Mart’ta rehinelerle birlikte, Niksar’ın Kızıldere Köyü’ndeki bir evde askerler tarafından kuşatıldılar. Evi sarmış olan askerler ile silahlı çatışmaya girdiler. Çatışma sonunda Çayan, 9 yoldaşı ile birlikte öldürüldü. Bu 10 kişi “On’lar” adıyla efsaneleşti ölümleriyle sol harekete yüzlerce kitap ve eylemin yapabileceğinden daha çok katkı yaptılar. Mahir Çayan’ın Kesintisiz I-II-III olarak bilinen önemli teorik broşürleri ve siyasi polemik yazıları “Bütün Yazılar” başlığı altında toplanmıştır.
